top of page

Haftanın Kararı 11/24

AFFEDEN TARAFIN DAVA HAKKI YOKTUR


YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas : 2023/9882 Karar : 2024/5943 Karar Tarihi :17.09.2024

 

"Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkek tarafın sadakatsizlik sebebi ile açtığı birleşen davanın ispat edilememesi sebebiyle reddine, kadının şiddetli geçimsizlik sebebi ile açmış olduğu birleşen davanın duruşmadaki boşanmak istemiyorum beyanı göz önüne alınarak reddine, erkeğin şiddetli geçimsizlik sebebi ile açmış olduğu asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:




I. DAVA


Davacı-davalı erkek vekili asıl ve birleşen dava dilekçesinde özetle; davalı ile 18.06.1993 yılında görücü usulü evlendiklerini, bu evlilikten iki çocuklarının olduğunu, davalının evlendikleri ilk günden beri kendisine ısınmadığını, kendisini sevmediğini söylediğini, davalıya boşanalım o zaman dediğinde hayır boşanmayacağım ancak sende bana karışmayacaksın boşanırsan seni öldürtürüm dediğini, davalının sürekli kendisini evden attığını, her telefonu açtığında küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, sürekli kendisini öldürteceğini söylediğini, bir keresinde istediklerini almadığı için davalının kahvede kendisini tartakladığını, bu sebeplerle davanın kabulü ile boşanmalarına, küçük oğlu Sezgin'in kendisini istemesi halinde velâyetinin tarafına verilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiş yine davacı -davalı erkek tarafından Ankara 10. Aile Mahkemesi'nin 2020/260 Esas numarası üzerinden sadakatsizlik sebebi ile açmış olduğu birleşen boşanma davasında ise eşinin kendisini aldattığını ileri sürerek sadakatsizlik nedeniyle boşanma ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.


II. CEVAP

Davalı -davacı kadın birleşen dava dava dilekçesinde özetle; davacı ile aralarında geçimsizlik olduğunu, davalının bunun nedeninin çocuklarına ve kendisine karşı sorumsuz olduğunu, davacının iddia ettiği gibi kendisine ısınmadığı ya da sevmediğini hiç bir zaman söylemediği, kendisinin çocuklarına ve evine bağlı bir insan olduğunu, evlilik birliği içerisinde eşinin hiçbir zaman kendisine düşen görevleri yerine getirmediğini, herhangi bir gelirinin olmadığını, davacının dilekçesinde iddia ettiği hiçbir hususu kabul etmediğini beyanla boşanmalarına karar verilmesini,erkeğin davasının reddini, ortak çocuğun velâyetini, tarafına 1000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, çocuklar için ayrı ayrı 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada boşanmak istemediğini dile getirmiştir.


III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI


İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 28.06.1993 tarihinde evlendikleri, 18 yaşından büyük müşterek iki çocuklarının olduğu, davacı birleşen davalı kocanın ilk önce sadece boşanma istemli şiddetli geçimsizlik sebebi ile dava açtığı, daha sonra Ankara 10. Aile Mahkemesi'nin 2021/260 Esas numarası üzerinden sadakatsizlik sebebi ile boşanma ve maddî manevî tazminat istemli birleşen dava açtığı, davalı birleşen davacı kadın tarafından da Ankara 7. Aile Mahkemesi'nin 2018/517 Esas numarası üzerinden boşanma, velâyet, maddî manevî tazminat, tedbir-yoksulluk-iştirak nafakası istemli dava dosyasının da eldeki dava dosyası ile birleştirildiği, her ne kadar davalı birleşen davacı tarafça mahkememize şiddetli geçimsizlik sebebi ile boşanma davası açılmış ise de davalı birleşen davacı kadının 29.03.2022 tarihli duruşmada \"ben kocamdan ayrılmak istemiyorum, boşanma istemiyorum, benim kocamın desteğine ihtiyacım var, benim ihtiyacımı karşılasın\" şeklindeki beyanı göz önüne alındığında davalı birleşen davacı taraf vekiline talebin vazgeçme mi ya da feragat mi olduğu sorulduğu, davalı birleşen davacı vekili davalarından feragat etmediklerini, davadan vazgeçmediklerini beyan etmiş ise de davalı birleşen davacı tarafın duruşmadaki beyanı göz önüne alındığında davacı birleşen davalının boşanmaya gerekçe eylemlerinin affedildiği kanaatine varıldığı, davalı birleşen davacının boşanmayı istemediği yönündeki beyanı göz önüne alınarak davalı birleşen davacının şiddetli geçimsizlik sebebi ile açmış olduğu davanın reddine, davacı birleşen davalı tarafça her ne kadar sadakatsizlik ve maddî manevî tazminat istemi ile boşanma davası açılmış ise de davacı birleşen davalı tarafça davalı birleşen davacının boşanmayı gerektirecek sadakatsizliğinin ispatlanamadığı, sadakatsizlik yapıldığı iddia edilen kişinin davalı birleşen davacının öz dayısı oluşu göz önüne alınarak sadakatsizlik sebebi ile açılan boşanma davası ispatlanamadığından davacı birleşen davalının bu yönde açmış olduğu birleşen davanın da reddine, bununla birlikte davalı birleşen davacı kadının evlilik birliği devam ederken gecenin saat 03.00'ünde dışarıya çıkarttığı, kocasına küfür ve hakaretler ettiği \"sen eve gelme, istemiyorum, seni öldüreceğim\" dediği, kocasına eve almadığı, tüm bu sebeplerle evlilik birliğinin devam etmeyecek nitelikte temelinden sarsıldığı, evliliğin devamında kişi ya da kamu yararının kalmadığı, her ne kadar tanık beyanlarına göre davacı birleşen davalının da kusurlarının olması ile birlikte davalı birleşen davacının duruşmadaki affedici nitelikteki beyanı göz önüne alınarak bu durum ayrıca boşanma gerekçesi sayılmamış, davacı birleşen davalının şiddetli geçimsizlik sebebi ile açmış olduğu davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.


IV. İSTİNAFA


İstinaf Yoluna Başvuranlarİlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.B. İstinaf Sebepleri1.Davacı-birleşen davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; birleşen davanın reddine yönelik kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, kadının B. E. ile öz olmayan bir soy bağının olduğunu, sadakatsızlığın ispatlandığını, tazminat taleplerinin kabulünün gerektiğini beyanla istinaf kanun yoluna başvurmuştur.2.Davalı-birleşen davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin boşanma davasının kabulünün, kusur değerlendirilmesi kendi davalarının reddi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.C. Gerekçe ve SonuçBölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.


V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-birleşen davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, birleşen davanın reddi, kusur belirlemesi ve bileşen davada reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-birleşen davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, karşı boşanma davasının reddi ve nafaka yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.


C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispatlanıp ispatlanmadığı, erkeğin boşanma davasının kabulüne ve birleşen boşanma davasının reddine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, reddedilen birleşen davası yönünden erkeğin maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, kadın yararına nafakanın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü ve 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.


3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.


VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,


Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

 

17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi."

 

 

 

 

 

 

 

 

Comments


+31 6 85 62 85 09     info@ertaspartners.com     Rotterdam - Bonn - İstanbul

bottom of page